The National Interest: Rusya ve Türkiye Su-57 savaş uçaklarını birlikte mi üretecek?

“Türkiye – ABD arasındaki ilişkiler, akıllara Türkiye – Rusya ortaklığını getirdi”

ABD merkezli yayın kuruluşu The National Interest’e konu olan içerikte ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki gergin ilişkiler Türk-Rus ortaklığında bir projeye yönelim şeklinde yorumlandı.

Bahse konu içerik Rusya’nın devam eden projesine genel bir bakış sunarken alt metinde ise Türkiye’nin beşinci nesil bir savaş uçağı ihtiyacını karşılamak için programa ortak olabileceği vurgulandı.

İçerikte yer alan, özellikle stealth platformlar açısından, Türk-Rus havacılık endüstrilerinin işbirliği için uygun zeminin olabileceği iddiası her iki ülkenin “çıkarları ve imkanları” çerçevesinde aktarıldı. Her iki ülkenin de teorik olarak olası bir ortaklıktan büyük oranda fayda elde edeceği ifade edilirken bu husus; Rusya’nın motor üretimi konusundaki uzmanlığı ve Türkiye’nin savaş uçağı geliştirmek için nakit akışı sağlaması ile gerçekleşebileceği ifade edildi.

Rusya-Su-57- Hindistan

“Rusya SU-57 projesinde yüksek maliyetlerden dolayı başlangıçta Hindistan ile ortaklığa gitti. 2007 yılında Rusya ve Hindistan, Su-57’lerin modifiye edilmiş türlerini birlikte geliştirmek üzere anlaşmaya vardılar. 2010’da Hindistan 214 adet tek koltuklu Su-57 alımı taahhüdü verse de önce bu taahhüdünü 2012 yılında 144 adet uçağa düşürdü. Hindistan Hava Kuvvetleri, Ekim 2017’de uçağın prototipinin arzu edilen niteliklerde olmadığına kanaat getirmiş ve Rusya’dan 40’tan fazla değişiklik talep etmiştir. Müzakereler sonuçsuz kalmış, Hindistan 2018’de programdan çekilmiştir.”

NATO tarafından Felon adı verilen Su-57 savaş uçaklarının Rusya’nın en gelişmiş hava platformu olarak nitelendirilmekle birlikte teknik ve mali sorunlar nedeniyle birçok engele takıldığı içerikte yer aldı. Buna rağmen uçakların geliştirme sürecinin devam ettiği ve “İlerleyen zamanlarda birkaç ülke Su-57 ve belki programın kendisini satın almak isteyebilir.” yorumu yapıldı.

Geçmişte Rusya ile Su-57 projesinde birlikte yer alan Hindistan gerçekleştirilen testler sonucunda platformun isterleri karşılamadığını ve yüksek maliyetini gerekçe göstererek programdan ayrıldı. Rusya’nın yüksek program maliyetlerini “paylaşmak” adına potansiyel ortak arayışında olduğu ifade edilse dahi Türkiye Cumhuriyeti gibi NATO’ya tam entegre bir ülkenin böylesi bir projeye ortak olarak girmesi mümkün değildir. Türkiye’nin mevcut projelerine kaynak ayırma önceliği ve resmi açıklamalarda yapılan “tek alternatif MMU” vurgusu da göstermektedir ki ABD merkezli yayın kuruluşu “teorik” ve “ütopik”bir çalışmayı okurlarına sunmayı tercih etmiştir.

T.C. SSB İsmail Demir, Temmuz 2020’de yaptığı konuşmasında Türk savunma sanayiinin en önemli projelerinden Milli Muharip Uçak projesi ile ilgili kararlılık vurgusunu F-35 JSF üzerinden yinelemişti. Türkiye Cumhuriyeti’nin F-35 savaş uçağına alternatiflerine yönelik basında dönen ifadelere karşın İsmail Demir tek alternatifin Milli Muharip Uçak/ MMU olduğunu ifade etmişti.

“Üretim hattındaki Su-57 Felon savaş uçağı”

Rus havacılık ve savunma şirketi olan United Aircraft Corporation, Twitter üzerinden paylaştığı bir gönderide, Rusya’nın Uzak Doğu’sundaki Komsomolsk-on-Amur’daki havacılık tesisindeki üretim hattındaki Su-57’nin fotoğrafını yayımladı. Bu durum National Interest tarafından “Su-57’nin yeni (yükseltilmiş) halinin Rusya’ya, eskisinin ihracata yönelik” olduğu şeklinde yorumlandı. Fotoğraftaki Su-57, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “2028’den önce 76 adet Su-57 savaş uçağı teslim alınacak.” açıklamasının bir parçası olarak görüldü.

Uçakların üretimi çizelgeye göre giderse 2027’ye kadar teslim edilecek. Putin’in yaptığı açıklama ile United Aircraft’ın açıkladığı teslimat tarihleri arasında bir yıllık tutarsızlık vardı. Bununla ilgili, “Muhtemelen sadece insan hatası veya Rusya’nın sürekli değişen askeri teçhizat teslimat tarihi destan’ındaki bir başka bölüm” yorumu yapıldı.

“Tasarım bilgileri çok bilinmese de aksiliklerden kaçamadığı biliniyor”

National Interest’in kaynaklarına dayandırdığına göre; Su-57, Rusya’nın bugüne kadar sahip olduğu en gelişmiş savaş uçağıdır. Beşinci nesil iki motorlu savaş uçağı, itki kontrolü sayesinde yüksek manevra kabiliyeti, iyi uçuş özellikleri ile azaltılmış radar kesit alanı ve dahili silah istasyonları başta olmak üzere birçok gelişmiş özelliğe sahiptir.

‘Stealth’ savaş uçağının tasarım bilgileri tam olarak bilinmemesine rağmen, Su-57 programının aksiliklerden kaçamadığı biliniyor. Rus TASS haber ajansına referans verilen içerikte, geçen yıl Su-57 savaş uçağı, “uçuş kontrol sistemindeki teknik arıza” nedeniyle deneme uçuşu sırasında düştüğü aktarıldı. Bahse konu olayın sebebiyle ile ilgili bir kaynak TASS’a, “Kuyruk kontrol yüzeyleri hatalıydı.” şeklinde bilgi verdi. Bu olay Su-57 programının ilk kazasıydı.

İçerikte, Su-57 Rusya’nın önde gelen savaş uçağı olmasına rağmen, programın mükemmel olmaktan uzak olduğu kanısı ön planda yorumu yapıldı. Programı geride tutan önemli etmenlerden birinin de platformun sahip olduğu motorlar gösterildi. İçerikte “Rusya, gelişmiş motorları kullanmak yerine daha eski, kabiliyeti daha az olan motorlara güvenmektedir.” denildi. Hindistan’ın programdan çekilmesinin bir nedeni de motor sorunu olabilir. Hindistan, sözü geçen programa ilk katılan ortak olmasına rağmen, Su-57 Hindistan’ın özel gereksinimlerini karşılamadı.” ifadelerine yer verildi.

“Su-57’nin Gelecekteki Ortakları”

National Interest Su-57 programının potansiyel ortaklarını değerlendirirken “Çin ve Türkiye gibi birkaç ülke Su-57 programının gelecekteki ortakları olarak kabul edilmektedir” ifadelerine yer vererek en başta da ifade ettiğimiz gibi okurlarına temelsiz bir “ütopya” sunmaktadır. İçerikte, “Sonuç olarak, Türkiye’nin yakın zamanda Rusya’dan S-400 hava savunma füze sistemi satın alması üzerine ABD’nin F-35 programındaki yaptırımları baz alınınca, Ankara, Su-57 projesinde Moskova ile ortak olmaya eğilimli” olduğu yönünde kendi içinde tutarlı görünen ancak gerçek hayatta karşılık bulması mümkün olmayan bir değerlendirme sunuldu.

Çin’in ABD’den sonra beşinci nesil savaş uçağı geliştirip operasyonel hale getiren ikinci ülke olduğunu ve mevcut projelerinde iyileştirmeler yaparak devam ettiğini hesaba kattığımızda Rusya’nın Su-57 projesine katılmanın ekonomik bir külfetten başka bir şey kazandırmayacağı aşikardır. Bu noktada potansiyel ortak olarak aktarılan Türkiye ve Çin’in mevcut konjonktürde projeye dahil olmaları mümkün ve gerçekçi görünmemektedir. 

Son olarak ise, “Önceki aksiliklere ve gerçekleşmeyen üretim tarihlerine rağmen, Su-57 nihayet Rus Silahlı Kuvvetleri ile hizmete girme yolunda ilerliyor gibi görünüyor. Durumun ne olacağını, ortaklık ve/veya ihracatın hangi ülkelerle yapılacağını zaman gösterecek.” ifadelerine yer verildi.

Değerlendirme

ABD merkezli yayın kuruluşu olan The National Interest yaptığı çalışmalarla kamuoyu oluşturma ve bu noktada kamuoyunun tepkisel yaklaşımlarını ölçmek adına benzer içerikler hazırlamaktadır. Hazırlanan içeriklerin amacı, sunuluş şekli ayrı tutularak şunu söylemek mümkündür; içeriklerde ortaya konulan tezlerin savunulması noktasında gösterilen referanslar ve ifade edilen hususlar arasındaki “organik bağ” yetersiz kalmaktadır. 

Potansiyel ortak olarak başlıkta yer verilen Türkiye Cumhuriyeti’nin mevcut askeri yapısı ve Su-57 program yapısı, muharip uçak edinim noktasındaki savunma teknolojileri faaliyetleri vd. hususlar göz ardı edilerek tamamen “kendi içinde tutarlı” görünen ancak özünde ütopik bir içerik okuyucuya sunulmuş.

Türkiye Cumhuriyeti, üst düzey bir yetkilisi ile beşinci nesil platform ihtiyacı noktasında tek alternatifin Milli Muharip Uçak olduğunu açıklayarak mevcudiyette son noktayı koymuştur.

Çeviri ve Analiz: Ayşegül Karagöz & Ahmet Alemdar

Kaynak: Defence Turk

Bir yorum bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi*