Türk Donanmasının Gelecekte Kullanacağı Kritik Silah ve Mühimmatlar

Tarih boyunca denizler Türklerin varlığını hissettirdiği bir alan olmamasına rağmen çok büyük denizciler yetiştirmiş, denizlerde önemli başarılar elde etmiş bir milletiz. Osmanlı döneminde yapılan birçok tersane yatırımı yerli bir donanmanın oluşmasında önemli bir katkı sağlamış, yetişen Barbaros Hayreddin Paşa gibi büyük denizciler sayesinde, Preveze Deniz Zaferi başta olmak üzere önemli zaferler elde edilmiştir. Ayrıca İnebahtı Savaşı’ndan sonra tamamen yok olan Türk Donanması sadece 5 ayda 200 gemi ile tekrar dirilmiş ve mağlubiyete rağmen denizcilikte ne kadar ilerlediğimizi göstermiştir.

Ayrıca donanmanın eksikliğini her zaman yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te Türk donanmasına büyük bir önem vermiştir ve ilk denizaltılarmız olan Saldıray, Atılay, Batıray, Yıldıray ve birçok muharip gemi envantere girmiştir.

Her geçen gün gelişen Türkiye savunma sanayiisinin, Türk donanmasının gelecekte gücüne güç katacak, kabiliyet olarak seviye atlatacak silahları ise bu yazıda inceleyeceğiz. Geliştirilmesi uzun yıllardır süren bu mühimmatların hangi eksikleri gidereceği ve ne tarz görevler üstleneceği üzerinde de duracağız.

GEZGİN SEYİR FÜZESİ

Gezgin Seyir Füzesi

Türk donanmasının en büyük eksiklerinden biri kara taarruzu kabiliyeti eksiğidir. Bu yönden ana amacı gemi batırmak olan ve kısıtlı kara saldırı yeteneğine sahip Harpoon Block 2 ve yine ana amacı hava savunma olan çeşitli toplar dışında pek bir alternatif bulunmuyor. Özellikle Libya sahasında oldukça derinden hissedilen bu eksiklik Gezgin ile büyük oranda giderilecektir. Tabi ayrıca özellikle Adalar Denizi için kısa menzilde etkili, gemilere karşı adalık coğrafyada avantaj sağlamak adına daha farklı bir silah için de kuvvet tarafından bir istek olduğu biliniyor.

Bu mühimmatın kullanılma girmesiyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin uzun menzilli saldırı gücünde de ciddi bir artış olacaktır. Gemilerden kullanılması ile birlikte ise getirileri çok daha fazla olacaktır.

Gemiden atılan uzun menzilli seyir füzelerinin en ünlüsü olan Tomahawk tarzında uzun menzilli, önemli hedefleri hassasiyetle yok etmek üzerine geliştirilen Gezgin’in ilk modelinin 1000 km civarı bir menzile ulaşması bekleniyor.

Ivchenko-Progress’in direktörünün “AI-35’i Türkler için yapıyoruz. Seyir füzelerinde kullanılacak. Bu ürün için bir sözleşme imzaladık.” sözlerinden bu motorun Gezgin için kullanılacağı anlamı çıkarılabilir. (Bkz; GEZGİN SEYİR FÜZESİ PROJESİ | GEZGİN’E UKRAYNA MOTORU (AI-35))

TÜBİTAK SAGE G-40

Kendilerinde karşı en büyük tehdit olan hava araçları ve seyir füzelerine nazaran çok yavaş ve büyük kalan gemiler bu yönden büyük dezavantajlı konumdadırlar. Bu sebeple bu büyük ve pahalı araçlar en gelişmiş sistemlerle korunmalıdır. Türk donanmasında hava savunma yönünden en gelişmiş gemiler Gabya Sınıfı ve Barbaros Sınıfıdır. Bu gemilerin ana savunma sistemi ESSM (Evolved Sea Sparrow Missile) sistemidir, bu sistem içinde Türkiye’nin de bulunduğu 12 ülkeli bir konsorsiyumun ürettiği üründür. Yeni versiyonu olan ESSM Block 2 füzelerini ise Türk donanması şu an için İstif Sınıfı Fırkateynler’de kullanmayı düşünsede kritik sistemlerde yerlileşme çalışmaları ile bu füzelerinde muadillerinin geliştirilmesi için çalışmalar var.

RIM-162 Essm füzesi RIM-7 Sea Sparrow füzesi üzerinden geliştirilmiştir. RIM- 7 Sea Sparrow ise AIM-7 Sparrow hava-hava füzesi üzerinden geliştirilmiştir. İleriki yıllarda AMRAAM hava-hava füzeleri üzerinden de NASAMS isminde kara konuşlu bir hava savunma sistemi de geliştirilmiştir. Yani temeli hava-hava füzeleri olan bu tarz sistemleri kendi havadan havaya füze ailesi GÖKTUĞ’u geliştiren Türkiye de milli olarak üretmeyi düşünüyor.

Özellikle maliyet ve kullanışlılık yönünden avantajlı olan, silahları ortak bir aileden türetme isteği HİSAR ve UMTAS, CİRİT üzerinden MAM-L, MAM-C’nin de geliştirilmesiyle gördüğümüz gibi kuvvet tarafından da istenilen bir özellik.

Şimdilik G-40 olarak bilinen bu füze ilk defa İDEF 19 fuarında görücüye çıkmıştır. 40 km menzile ve 40.000 feet irtifa değerlerine sahip olduğu bilinen füze Gökdoğan hava-hava füzesi üzerinden geliştiriliyor. ESSM gibi ana hedefleri seyir füzeleri olan gemilerin öz savunması için tasarlanan çok gelişmiş bir sistem olacaktır. Geliştirilmesi süren milli dikey atım sistemi (MDAS) İ sınıfı gemilerin ilkinde kesin olmasa bile ikincisinde bulunacağını SSB Başkanı İsmail Demir açıklamıştı. MDAS ile bu füzeyi atma kabiliyetine de yerli olarak ulaşacak gemilerimiz ESSM Block 2 ile birlikte ilerde bu sistemi de kullanabilecek.

Tabi bu tarz sistemlerin ana amacı gemilerin öz savunmasıdır. Belirli bir bölgenin hava savunmasını kontrole almak değildir. O görev için batı bloğundaki Aster ve SM ailelerini örnek verebiliriz.

ATMACA GEMİSAVAR SEYİR FÜZESİ

türk donanması

Türk donanmasının uzun yıllardır kullandığı gemi savar füzeleri olan Harpoon serisi füzelerin yerli karşılığı olan Atmaca artık çok yakın. 2009’da ROKETSAN ile imzalar atıldığında başlayan projede artık sona yaklaşılıyor. 250 km menzile sahip füze ile artık özellikle hava-hava füzeleri başta olmak üzere bu tarz silahlarda bulunan dışa bağımlılığımız ve her seferinde ya ihtiyaç olduğunda verilmezse, saldırı gücümüz kısıtlanırsa diye içimizi kemiren günler yavaş yavaş geride kalıyor.

Her geçen gün gelişen savunma sanayisi Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyor. Çeşitli hava, deniz, kara araçlarının ana silah sistemleri de yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyor. Göktuğ, Hisar gibi füze ailelerinin gelişimi devam ederken artık son testleri yapılan Atmaca füzesi de gemilerimizin ana saldırı gücü olarak konumlanacak.

Karakol botu, korvet ve inşası devam eden fırkateyn, proje olarak destroyer ve hücumbot gibi girişimleri bulunan Türkiye gemi inşası yolunda epey ilerledi. Bunlar gerçekten iyi gelişmeler fakat bu tarz savaş makinelerinde asıl önemli konu kabiliyettir. Bu platformları kritik sistemler başta olmak üzere donatabilmek sizin gerçek kabiliyetinizi belirler.

Atmaca gemi savar füzesi üretilen ve üretilecek gemilerin ana vurucu gücü olarak geliştirildi. 222 km gibi bir menzille sınıfında menzil olarak avantajlı bir konumda. Bunun yanında Türk donanmasına hedef değiştirme, iptal etme, yeniden saldırma gibi bu tarz füzelerde pek bulunmayan özelliklerle birlikte karıştırmaya karşı dayanıklılığı ve çok yüksek hassasiyetiyle gerçekten üst düzey bir kabiliyet kazandıracaktır.

TEKNİK ÖZELLİKLER

Uzunluk: 4800 mm – 5200 mm
Ağırlık: 750 kg
Güdüm: Ataletsel navigasyon sistemi+Küresel konumlandırma sistemi+Barometrik altimetre+Radar altimetre
Harp başlığı: Yüksek Patlayıcılı, parçacık etkili, penetrasyon etkili
Harp başlığı: 250 kg
Arayıcı başlık: Aktif RF

ATMACA GÜDÜMLÜ MERMİSİ ÖZELLİKLERİ

• Otonom
• Uzun Menzil
• Düşük Görünürlük
• Yüksek Hassasiyet
• Tüm Hava Şartlarında Görev Yapabilir
• Karşı Tedbirlere Dayanıklı
• Veri Bağı ile Hedef Güncelleme, Yeniden
Saldırı, Görev İptal Yeteneği
• Üç Boyutlu Görev Planlama
• Hedefte Zaman (ToT), Farklı Platformlardan
Çoklu Hedefte Zaman (DToT), Aynı
Platformdan Çoklu Hedefte Zaman (SToT),
Hedefi Ateş Altına Alma (Salvo) Atış
• Su Üstü ve Su Altı Platformlarından Kara
ve Su Üstü Hedeflerine Karşı Angajman
• Yeniden Saldırı Modu
• Su Üstü ve Su Altı Platformlardan Su Üstü
ve Kara Hedeflerine Karşı Angajman

SİPER YÜKSEK İRTİFA HAVA SAVUNMA SİSTEMİ

ROKETSAN, ASELSAN ve TÜBİTAK Sage tarafından Hisar füze ailesi ile kazanılan kabiliyetler ile geliştirilen ve gemilere de entegre edilecek olan 100 km+ menzile sahip bir hava savunma sistemidir. Hizmete girmesiyle beraber Türk donanmasındaki en kabiliyetli hava savunma füzeleri olacaktır. Şu anda Gabya sınıfında bulunan SM-1 ve Gabya ile Barbaros sınıfında bulunan ESSM füzeleri 50 km menzilleriyle donanmanın en etkili hava savunma silahlarıdır. TCG Anadolu ve TF-2000 Hava Savunma Harbi Destroyeri gibi gemiler yapan bir ülkenin bunlardan daha yetenekli hava savunma sistemlerine ihtiyacı vardır. Böyle büyük ve değerli gemileri korumak için katmanlı bir hava savunma ve ileri seviyede su altı savunma kabiliyeti bulunması gerekir. Bu sistemin de kullanıma girmesi ile beraber artık donanmada katmanlı ve uzun menzilli bir hava savunma şemsiyesi oluşturulabilecek.

Hisar ailesindeki diğer füzelerde olduğu gibi (Hisar A, Hisar O) RF (Aktif radar arayıcı) , IIR (Kızılötesi Görüntüleyici Arayıcı) ve Dikey atım kabiliyeti gibi özelliklere sahip olacaktır. Ve Siper gibi diğer Hisar ailesindeki füzeleri de ilerde çeşitli donanma platformlarında görebiliriz. (Bkz; SİPER YÜKSEK İRTİFA HAVA SAVUNMA SİSTEMİ (HİSAR-U))

AKYA AĞIR TORPİDO

Türk donanması için en kritik mühimmat diyebiliriz. Su altında tespit edilmesi zor olan denizaltıların gemilere karşı en ölümcül silahı ağır torpidolar. Türkiye ağır torpido üretme kabiliyetine erişmesi ile çok önemli bir güç çarpanı elde etmiş olacak.

Reis sınıfı denizaltılar ile birlikte kullanıma gireceği düşünülen Akya ile Reis sınıfı birlikteliği bu iki yüksek yerlilik oranı bulunan sistem sayesinde donanmanın caydırıcılığına büyük bir artıda bulunacaktır. (Bkz; YERLİ TORPİDO PROJELERİ | ROKETSAN AKYA VE ASELSAN ORKA)

AKYA TEKNİK ÖZELLİKLER

Uzunluk: 7 metre
Çap: 533 mm
Tahrik: Elektrik
Menzil: 15 km
Ağırlık: 1.2 ton
Harp başlığı: 350-380 kg
Azami sürat: 40 kt
Güdüm: Fiber Optik Tel Güdüm, Aktif/Pasif Akustik Sonar, Manyetik Yaklaşma Sensörü,
Dümen Suyu Dedektörü
Sonar: Uyumlu deniz sonar

ORKA HAFİF TORPİDO

ASELSAN’ın torpidoya karşı savunma torpidosu TORK’un gelişiminden elde ettiği tecrübe ile geliştirdiği hafif torpido projesi ORKA.

Hakkında pek bilgi bulunmayan bu sistemin ne aşamada olduğu ve özellikleriyle ilgili açık kaynaklarda herhangi bir veri yok. Hafif torpido olması sebebiyle daha çok muharip gemilerde, DSH (denizaltı savunma harbi) helikopteri, deniz karakol uçakları gibi platformlarda kullanılacaktır.
Önümüzdeki yıllarda insansız hava araçlarında da kullanılması planlanıyor. Özellikle Aksungur’un deniz karakol varyantında hafif torpido kullanılacağı düşünülüyor.

Yine bu yazıda belirttiğimiz Akya gibi bu projede Türk donanması için çok kritik bir öneme sahip. Üretimi ve geliştirilmesi yüksek teknoloji gerektiren torpil üretme kabiliyetine erişmek Türk donanmasına büyük kazançlar sağlayacak. (Bkz; SÜPERKAVİTASYON TORPİDOSU NEDİR?)

MKEK 76 mm BAŞ TOPU

Türk donanmasında birçok gemide kullanılan 76 milimetre Oto Melara üretimi topların da yerlileştirilmesi ile ilgili proje başladı. Bu toplar gemi hava savunmasın ana görevi olmak üzere kara ve gemi taarruzu gibi görevlerde de kullanılabilir. Bu tarz topları dünyada çok fazla üreten ülke yok. Genelde büyük oranda bizimde temin ettiğimiz İtalyan Oto Melara tekelinde bulunan bir sektör. Eğer başarılı bir silah ortaya çıkarsa ihraç edilen gemilerle birlikte bu silah da satılabilir.

Projenin başarıya ulaşması durumunda kritik bir sistem daha millileşmiş olacak.

İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI

Yeni İHA insansız hava aracı silahlı taarruzi akıncı aksungur

İnsansız hava araçları konusunda iyi bir konuma sahip Türkiye’nin ürettiği Anka ve Bayraktar TB2 gibi platformlar zaten Türk Deniz Kuvvetleri’nde kullanılıyor. Fakat gemilerden kalkan bir İHA şu anda kullanımda değil. Gemilerde dikey iniş ve kalkış yapabilen kargo, DSH, stratejik kara taarruzu gibi işleri yapabilecek İHA’lar gelecekte Türk donanmasında bulunacaktır. (Bkz; YENİ İHA’LAR | ANKA-AKSUNGUR VE BAYRAKTAR AKINCI)

Bunun yanı sıra TCG Anadolu gemisinde de gelecekte İHA’lar kullanılabilir. SSB başkanı İsmail Demir çeşitli televizyon kanallarında TCG Anadolu’da İHA kullanımı konusuna değinmişti. (Bkz; BAYKAR’IN İNSANSIZ SAVAŞ UÇAĞI PROJESİ BAYRAKTAR MİUS)

YÖNLENDİRİLMİŞ ENERJİ SİLAHLARI

Geleceğin silahları olarak görülen yönlendirilmiş enerji silahları donanmalarda da kendilerine yer bulmaya başlıyor.

ROKETSAN’ın geliştirdiği Alka yönlendirilmiş enerji silah sistemi ise bu noktada öne çıkıyor. Ana hedefleri İHA ve drone sürüleri olan bu silah 500 metre etkili menzile sahiptir.

Gelecekte bu tarz silahların daha da geliştirilmesi ve donanmada kullanılabilecek güç ve güvenilirlik seviyesine ulaştırılırsa Türk donanmasında görebiliriz.

ELEKTROMANYETİK TOP

Gelecekte ateşli silahların yerini alabilecek silahlardan biri olduğu düşünülen elektromanyetik silahlar gemilerde de kendine yer bulabilir. ASELSAN ve YETEKNOLOJİ gibi kuruluşların üzerine çalışmalar yaptığı elektromanyetik sistemlerde yapılan geliştirmeler ile gemilerde kullanılabilir. Türk donanmasında bu tarz silahların kullanılması için Türkiye’de bilinen çalışma olmasa da dünyada belirli çalışmalar ve denemeler yapılıyor.

Türkiye’de de bu silahların gelişmesiyle beraber gemilere de entegre edilmesi ilerde düşünülecektir.

2019 yılında icra edilen Deniz Kurdu tatbikatında Bayraktar sınıfı tank çıkarma gemisinden normalde karada görev yapan TRG-122 ÇNRA (Çok Namlulu Roketatar) sistemi gemi güvertesinden ateşlenmişti. Yine yakın tarihlerde Burak sınıfı korvetlerden UMTAS ve Cirit füzeleri de fırlatılmıştı. Türk Donanması bu yaptığı denemelerle normalde gemiler için tasarlanmamış sistemleri dahi gereken durumlarda kullanabilmeye ve bu şekilde kabiliyetini en üst seviyede tutmaya özen gösteriyor.

Önerilen yazılar:

REİS SINIFI DENİZALTILAR | TYPE 214 TN

“TF-2000” AKDENİZ’DEN TAŞAN GÜÇ

GEMİ BAYRAĞI NEDEN ÖNEMLİDİR? | DENİZCİLİK

MİLGEM – İSTİF SINIFI GENEL MAKSAT FIRKATEYNLERİ

BİR DENİZ SUBAYININ KALEMİNDEN MİLGEM ‘İN HİKAYESİ VE ADA SINIFI KORVETLER


Türk Donanmasının Gelecekte Kullanacağı Kritik Silah ve Mühimmatlar

Bir yorum bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi*