İnsansız Hava Araçları

İnsansız Hava Aracı (İHA), içinde insan olmadan uçma kabiliyetine sahip olan bir hava aracıdır. İHA uzaktan kumandayla kontrol edilebilir ya da otonom görev yapabilir. İnsansız Hava Aracı, uçan platforma ilave olarak, motor, aviyonik sistemler, yakıt, seyrüsefer ve haberleşme sistemleri gibi gerekli donanımı içerir.

Başlangıçta potansiyel faydaları çok geç görülen İnsansız Hava Aracı sistemleri, 2000’li yılların başından itibaren hızla yayılmış, sistemlerin sayısı ve çeşitleri artarken aynı zamanda kabiliyetleri de oldukça gelişmiş ve askeri güvenlik ortamına yeni bir anlayış getirmiştir.

Hava savunma tehdidinin ihmal edilebilir sevide olduğu Afganistan benzeri terörle mücadele odaklı harekat ortamlarında etkin İstihbarat, Gözetleme ve Keşif (İGK) çözümleri sunan İnsansız Hava Araçları, entegre edilen silahlar sayesinde, özellikle yüksek değerlikli ve zamana hassas hedeflere karşı etkin bir silah sistemine dönüşmüştür. İnsansız Hava Aracı sistemlerinin insanlı hava platformlarına, uydulara ve/veya çeşitli yer sistemlerine göre daha etkin, ekonomik, güvenilir ve emniyetli çözümler elde etmesine bağlı olarak uygulama alanları genişlemeye devam etmektedir.

Yakın geçmişin ve günümüzün harekât ihtiyaçlarına göre oldukça kısa sürelerde tasarlanan mevcut İnsansız Hava Aracı sistemlerinin beka kabiliyeti oldukça kısıtlıdır. Geleceğin muhtemel konvansiyonel savaşları için oldukça yetersiz olan mevcut İHA’lar, belirli bir seviyenin üstünde savunma gücüne sahip ülkeler tarafından kolayca etkisiz hale getirilmektedir. Hâlihazırda en gelişmiş sistemlerden biri olan ABD Hava Kuvvetlerine ait RQ-170 Sentinel İHA’sının 2011 yılında GPS aldatmasıyla İran tarafından ele geçirilmesi bu kapsamda verilebilecek ilk örneklerdendir. Şu an için tek stratejik İnsansız Hava Aracı sistemi olan ABD Hava Kuvvetlerine ait RQ-4 Global Hawk İHA’larından iki adedinin Çin hava sahasında uçarken Çin hava savunma unsurları tarafından düşürülmesi ise bir diğer önemli örnektir .

Geleceğin klasik konvansiyonel savaş ortamlarında görev yapacak İHA sistemlerini geliştirme çalışmaları birçok ülkede devam etmektedir. Yakın gelecekte İHA sistemlerinin mevcut insanlı hava araçlarına benzer kabiliyetlere sahip olacağı öngörülmektedir. Orta ve uzun vadede ise fazla pilot müdahalesi gerektirmeden sürü halinde görev yapacak olan robot İHA’ların görülmeye başlanacağı tahmin edilmektedir.

Çalışmada, Hava Kuvvetleri sorumluluk alanındaki İHA sistemlerine ve bunlarla gerçekleştirilen askeri uygulamalara odaklanılmıştır. İnsansız uzay araçlarıyla uzay ortamında gerçekleştirilecek uygulamalar, İHA sistemlerine göre oldukça farklı teknolojiler gerektirmesi nedeniyle çalışma kapsamına alınmamıştır.

Çalışmada ilk olarak İnsansız Hava Aracı sistemlerinin tanıtımına, gelişimine ve mevcut durumuna yönelik bilgiler verilmiş; takiben 2050 yılına kadar olan dönemi kapsayan geleceğin muhtemel harekât ortamı ve bu ortamda İHA sistemlerinin ortaya çıkaracağı veya geliştireceği kullanım konseptleri öngörülmüştür. Sonrasında, İHA sistemlerine yönelik yeni bir sınıflandırma yapılarak İHA sistemlerinin hava harekât görevlerinde potansiyel uygulamaları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Son olarak, geleceğin Hava Kuvvetleri İHA sistemlerinin yol haritası belirlenmiş ve bu kapsamda gerekli olan teknoloji, düzenleme ve altyapı gereksinimleri irdelenmiştir.

İHA Sistemleri

Dünya genelinde benzer sistemler için Drone, İHA, İHA Sistemi ve Uzaktan Kontrol Edilen Hava Aracı Sistemi gibi çok farklı ifadeler kullanılmaktadır. Bu kavram karmaşasını gidermek için, bu ifadelerin tarihsel sürecine bakmak gerekmektedir.

Drone (erkek arı) ifadesi, İngiliz Queen Bee (kraliçe arı) insansız hedef uçak sisteminden esinlenerek, ABD Deniz Kuvvetleri tarafından başlatılan hedef uçak projesinin ismi olarak 1936 yılında seçilmiştir. Sonrasında, tüm hedef uçaklar ve İHA sistemlerinin genel adı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak hâlihazırda dünya İnsansız sistemler sektöründe Drone ifadesi, negatif olarak algılanmaktadır. Sivillere karşı yapılan askeri İnsansız Hava Aracı saldırılarıyla özdeşleştirilmektedir.

1990’lı yıllarda askeri sektörün gelişmesine paralel olarak, Drone ifadesi yerine İnsansız Hava Aracı (Unmanned Aerial Vehicle-UAV) ifadesi kullanılmaya başlanmıştır.

2010 yılına yaklaşırken, İHA’nın sadece uçan platformu ifade etmesi ve uçuş için platforma ilave olarak en azından bir kontrol istasyonuna ve bir veri linkine ihtiyaç duyması nedeniyle, İnsansız Hava Aracı Sistemi (Unmanned Aircraft System-UAS) ifadesi yaygınlaşmaya başlamıştır.

Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO)’nün 2011 yılında yayımladığı Circular 328 adlı dokümanda önemli bir kısıtlamaya gidilerek, insan kontrolünde olmadan görev yapabilen (tam otonom) İHA sistemleri kapsam dışı bırakılmış ve Uzaktan Kontrol Edilen Hava Aracı Sistemi (Remotely Piloted Aircraft System-RPAS) ifadesi dokümanlara girmiştir. Bu değişiklik sonrasında RPAS ifadesi, hem sivil hem de askeri İHA sektöründe kullanılmaya başlanmıştır.

Askeri uygulamalara yönelik bu çalışmada, bahse konu ifadelerden, hâlihazırda askeri İnsansız Hava Aracı sektöründe yaygın bir şekilde kabul görmekte olan “İHA Sistemleri” ifadesi kullanılmıştır.

STM İHA Sistemleri Yol Haritası

Sanal Savunma

Bir yorum bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi*