Kuzey Kore ICBM Geliştirebilir mi?

Uzmanlar, ICBM gibi büyük ve uzun menzilli füzelerin başarısızlıkla sonuçlanan testlerinin sonunda başarısızlığın sebebinin bulunmasının, iyi bir mühendis ekibi ile üç ay sürdüğünü söylüyor. Burada kritik olan şu; o zaman diğer kıtalararası balistik füze teknolojisine sahip olan ülkelere göre çok geç kalmış olan Kuzey Kore, her ay bir deneme yapsa ve çoğu başarısız olsa, sonuca ulaşmak için çok pahalı bir yol seçmiş olmaz mı? Evet öyle olur. Dolayısıyla bu iktisadî sebebe dayanarak Kuzey Kore’nin daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. (Bkz; TÜRKİYE’NİN ARA UÇAK İHTİYACI | HAVA KUVVETLERİ ARA UÇAK ALIMI YAPACAK MI?)

Uluslararası kamuoyuna sızan iddialara göre Kuzey Kore, öteden beri yılda bir veya iki tane uzun menzilli büyük füze testleri yapıyor (Uzun menzilden kastım 1000 km üzeri füzeler. Yoksa sınıflandırmada 2750-3000 km ile 5000-5500 km aralığında kalan füzelere IRBM-Intermediate / Uzun Menzilli Balistik füze olarak isimlendiriliyor / sınıflandırılıyor).

Bazıları bu füzeleri İngilizce çevirisinden ICBM’lerle (kıtalararası balistik füze) karıştırıyor ama mantık silsilesi içinde değerlendirilmiyor.

ICBM, IRBM’den daha uzun menzilli oluyor (Ayrıca Bora balistik füzemizi de sürekli basında uzun menzilli füze olarak sınıflandırıyorlar ki, bu da yanlış. Söylenmek istenen “Türkiye’nin artık daha uzun menzilli füzeler denemeye başladığı” idi. Fakat aslında yanlış anlayanların da pek suçu yok. Çünkü öyle lansman edildi. Sonuç olarak Bora SRBM, yani Kısa Menzilli Balistik Füze sınıfına girmektedir).

İddialar doğru ise Kuzey Kore yılda bir iki deneme yaparken test verilerini değerlendirmek için makul bir süre kalıyormuş. Ancak tıpkı peş peşe yapılan Musudan füzesi testlerinde gördüğümüz gibi tekrarlama periyodu çok sıklaştı. Bu umutsuzluğun sebebi herkesin malumu ama endüstrisi her ay bir ICBM’ i üretmek ve test etmek için gerekli üretim kapasitesinden yoksun olan Kuzey Kore’nin bunu sürdüremeyeceği için gerçekçi testlere döneceği ve 2017 yılı içinde bir ICBM’i operasyonel hale getirmesi imkânsıza yakın.

Bazı uzmanlara göre Kuzey Kore, testlerde başarı ve başarısızlıklardan da ders çıkarmak istiyorsa mevcut fırlatma araçlarını (TEL) kullanmalı ve füzeleri normal yörüngelerinde uçurmalı. Beton bir fırlatma rampasında ilk birkaç testi yapmak tercih edilebilir (Nitekim bir Musudan füzesi fırlatma testinde füze patlayınca araç da imha olmuş).

Muhtemelen Kuzey Koreliler, uzun menzilli bir füze uçuşunu doğru şekilde temsil eden bir yörünge üzerinde, izleme radarı ve telemetri antenleriyle tam bir kapsama alanı dâhilinde testlere başlayacaklar. Son yapılan testlerde olduğu gibi yüksek irtifaya ulaşmak ancak kısa menzilde hareket için dik bir açıyla fırlatıp parabol yörüngeyi daha çok elips şekline yaklaştıracaklar.

Ancak sebebi tam bilinmese de bazı uzmanlar Unha’nın uçuşunun üst evrelerinin böyle bir yörüngeye uygun olmadığını söylüyor. Bu uzmanlara göre KN-14 ve KN-08 ise bu yörünge şekline uygun. Böylece çok uzak mesafede Pasifik’e füzenin düşeceği bir test sahası ayarlamak, yeniden girişi gözlemek ve test verisi alabilmek için ABD donanmasının cirit attığı Pasifik’e gemi yollamak gibi zorluklardan kurtulmuş olacaklar.

Öte yandan, şu anda ABD ve bölgedeki müttefiklerinin, bir Kuzey Kore ICBM’ini durdurma kabiliyeti ABD ana karasında konuşlu GBI füzeleri ile mümkün gözükse de, bölgedeki müttefiklere ve ABD üslerine yapılacak bir saldırıda GBI anti-balistik füzeleri uzak kalacağından etkisiz olacaktır. GBI füzeleri dünyanın en hızlı, 1500 km irtifa ile en yükseğe çıkabilen, kendisi bir ICBM olan Minuteman-3 tabanlı olan ve tamamen ICBM önlemek için yapılmasına rağmen test başarı sonuçlarının %50’nin altında olduğu birçok yerde yazmakta olan ekso-atmosferik anti-balistik füzedir. Hatta ben bu satırları düzenlediğim gece yani 30.05.2017’de ilk kez gerçek bir ICBM’e karşı test edildi ve başarılı olduğu bildirildi. Ancak testte kullanılan ICBM’i herkes gibi ben de merak ediyorum.

Bölgedeki BMD sistemini oluşturan anti-balistik sistemler ise THAAD ve ABD, Japonya ve Güney Kore donanmalarında bulunan AEGIS savaş yönetim sistemine sahip SM-2/3 anti-balistik füzelerini taşıyan savaş gemileri. Dünyanın en etkili anti-balistik sistemi olan AEGIS ve üç donanmada bulunan gemi adedi ile şuan Japon Denizi gibi bölgedeki suların dünyada balistik füze savunması açısından en çok korunan yer olduğunu söyleyebiliriz.

Ancak hem THAAD, hem de SM-3’lere rağmen konu Kuzey Kore ICBM’leri olursa, yani Kuzey Koreliler isabetli bir ICBM göndermeyi başarırsa ABD ana karası çok yüksek bir yüzdelikte önleme şansı olsa da bu bölgenin savunulabilme ihtimali, teoride yüzde on bile değil. Çünkü daha önce üçer bölüm hem THAAD hem de AEGIS yazı dizilerini okuyanlar hatırlayacaktır, her iki sistem de ICBM’lere karşı etkili değil. En fazla IRBM’ lere karşı etkili.

Her ne kadar bazı durumlarda SM-3’lerin ICBM vuracağı iddia edilse de teoride veya broşür bilgisine göre Guam adasına atılacak bir ICBM’i, bölgedeki gemilerden ateşlenen bir SM-3 Blok-1 A/B durduramayacaktır. Bölgedeki tüm ülkelerin AEGIS donanımlı gemilerini sıraladığım tabloları görenler ne demek istediğimi hatırlayacaktır. O kadar gemi ve taşıdıkları füzelere rağmen bu basit ironi, Kore ilk testini yaptığı andan itibaren geçerli olacaktır.

icbm balistik füze kuzey kore

BİR TEORİ, BİR CEVAP

Peki, bazı balistik füze / BMD savunması uzmanı (!) veya akademisyenlerimizin çeşitli raporlarda dile getirdiği “ bir balistik füzeyi vurmanın en kolay yolu; en savunmasız ve yavaş olduğu boost aşamasında vurmaktır” gibi teoride mükemmel, pratikte ise imkânsız ve geçerliliğini yitirmiş teoriyi veya “hipotezi” dersek daha doğru olacak, Kuzey Kore’ye uygularsak ne olur?

Yani AEGIS gemileri (geçmiş tablolarda sınıf sınıf belirttiğim destroyerler/ kruvazörler), Kuzey Kore hava ve deniz kuvvetlerinin tacizlerini göze alıp Kuzey Kore topraklarına daha da yaklaşarak Kuzey Kore’nin ICBM denemesi yaptığı füzeyi SM-3’ler ile vurmaya çalışırsa? Evet bu senaryo, balistik füzelerin çıkıştaki hızının düşüklüğü ve SM-3’lerin menzili dikkate alınırsa, en azından teorik olarak mümkün. Çünkü en kötü senaryo ile haritada Kuzey Kore’nin denize en uzak noktasından açıktaki AEGIS gemisine bir çizgi çektiğimizde en fazla 230 km civarı bir doğru çıkmakta.

Kuzey Kore ICBM’ i göğe doğru çıktığı ilk dakika içinde SM-3’ün de ateşlendiğini farz ederek saniyelerin dahi önemli olduğunu farz edelim. Bu anda SM-3 yaklaşık 100 km irtifada ICBM’yi yakalarsa, oluşacak üçgenin uzun kenarının mesafesine baktığımızda bölgedeki tüm SM-3 versiyonlarının menzil ve irtifa değerlerinin yeterli olduğu görülür. Tabi burada ICBM’ in ne kadar yüksek bir ivmelenme değerine sahip olduğunu bilmeden yorum yapıyoruz.

Ancak bu, pratikte ne kadar uygulanabilir? Sadece deneme amacıyla füze ateşlediği için hamleyi beklemeyen Kuzey Kore, ABD’nin lançerden çıkış yapan SM-3 füzesine taktik bir karşılık vermek için, kıyısına çok yakın bir ABD gemisine anti-ship füzeleri ile karşılık verirse? Hatta füzenin kendisine geldiğini sanan bir Kuzey Kore savaş uçağı saldırıya geçerse?

Diğer taraftan bunu başarmak için Kuzey Kore açıklarına ABD ve müttefikleri tarafından çok sayıda AEGIS Destroyeri konuşlandırılması gerektiğini ve buna rağmen AEGIS’ in savaş şartlarında test edilmediği ve fırlatma sahasına yakın dahi olsa özellikle ICBM’ lere karşı etkisiz kalacağını iddia eden uzmanlar da yok değil.

Sonuçta şu an o sular çok sıcak ve Trump’un ilk ICBM denemesi başlamadan tüm balistik füze altyapısını yok etmek yani savaş açmak, ekonomik ambargo veya tehditle yola getirmek gibi tercihleri varken hiçbirini çeşitli sebeplerden ötürü tercih etmediği görülmekte. Öyle geliyor ki, ABD yönetimi silahlanma ve suni düşman kazanma ve bu sayede savunma harcamaları ve sanayisini canlı tutma yönünde kendi suni düşmanını kendi eli ile biraz da geç kalarak seçmiş olacak. Zaten nükleer başlığı olan Kuzey Kore’nin ilk ICBM’i operasyonel hale getirdiği gün artık her şey bitmiş, yeni bir devir başlamış olacak.

Kuzey Kore ICBM programları ile ilgili olarak birkaç balistik füzeyi, MissileThreat sitesindeki bilgileri özetleyerek anlatmak istiyorum. Zaten bu bilgiler de, çeşitli istihbarat raporları ve uzman tahminlerine dayanmakta. Yoksa Kuzey Kore hükümeti tarafından veya başka bir ülkeye satılmış da orada incelenmiş değil.

Kuzey Kore son zamanlarda katı yakıtlı motorlar kullanarak orta menzilli füzeler inşa etme teknolojisini geliştirdi. Bu teknolojiyi ICBM seviyesine kadar ölçeklendirmek için ise 10-15 yıla ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor ki bu görüşe ben de katılıyorum. Ancak daha önce de değindiğim gibi kuzey Koreli mühendisler, Unha-3 roketinin balistik füze versiyonu Taepodong-2 ile katı yakıtı beklemeden sıvı yakıtlı bir sürpriz yapabilir.

TAEPODONG 2

Unha-3 uydu yerleştirme aracı olan SLV; üç kademeli, sıvı yakıtlı, askerî amaçlıdır, yani Unha-3’ün balistik füze versiyonudur.10.000 km’lik bir menzilde 1.000 kg’lık yük taşıyabilir.

Taepodong-2, ilk olarak Temmuz 2006’da test edildi ve başarısız oldu. İkinci test Nisan 2009’da gerçekleşti. Füze, Japonya’nın doğusunda Pasifik Okyanusu’na düşmeden önce yaklaşık 3.800 kilometre yol kat etti. Üçüncü test, 2012 yılının Nisan ayında da başarısız oldu. Hem 2009 hem de 2012’ deki fırlatmalarda Unha, SLV konfigürasyonunda idi.

12 Aralık 2012’deki dördüncü testinde, ABD savunma yetkilileri uydunun imha olduğunu söylemesine rağmen Kwamongsong-3 uydusu yörüngeye başarıyla oturtuldu.

Beşinci ve en yeni deneme 7 Şubat 2016’da gerçekleşti ve Kuzey Kore Kwamongsong-4’ü yörüngesine başarıyla yerleştirdi. Taepodong-2’nin gelişimine 1990’daki Taepodong-1 ile aynı zamanda başlamış olduğuna inanılıyor. Taepodong-2, önceki Taepodong-1’in daha büyük bir versiyonudur. Kabaca 32 metre ve 2.4 metre genişliktedir.

Pakistan ve İran, Taepodong-2 projesinin türevleri olan füze projeleri konusunda teknik yardım almaktadır. İran’ın Shahab-5 / 6 füzelerinin ise bu Kuzey Kore tasarımına çok fazla şey borçlu olduğuna inanılıyor. Zaten geçmiş tablolardan (blog sayfamda hepsi mevcut) hatırlarsanız 2004 yılında Kuzey Kore’nin, Taepodong füzesini İran da dâhil olmak üzere bir dizi Orta Doğu ülkesine satmaya hazırlandığı bildirildi.

Taepodong-2, muhtemelen ilk aşamada dört Nodong motor, ikinci aşamada bir Nodong motor ve üçüncü aşamada bilinmeyen katı veya sıvı yakıtlı tek motor kullanıyor. Başka bir analizciye göre ise roketin ilk aşamasında dört Nodong motoru, ikinci aşamada bir Scud motoru ve üçüncü aşamada R-27 itici güç ihtiva ediyor. Sıvı yakıtlı Nodong motorlarının daha düşük enerjili bir karosen bazlı yakıtla çalıştığına inanılıyor.

Sitedeki yoruma göre ise zor olmasına rağmen, Kuzey Kore’nin Taepodong-2’yi bir ICBM olarak kullanması ve zor şartlarda test edilmemiş bir yeniden giriş aracı ile fırlatması hâlâ mümkün.

Sonuç olarak Kuzey Kore’nin test davranışındaki değişiklikler giderek daha yetenekli ve tehlikeli uzun menzilli balistik füze programının ispatı ve habercisidir.

TAEPODONG-2 TEKNİK ÖZELLİKLER

Diğer isimlendirmeler: Moksong 2, Paektusan 2, Pekdosan 2, Unha-2, Unha-3

Uzunluk:32 m

Çap: 2,4 m (birinci aşamada), 1,4 m (saniye saniye), 0,9 m (üçüncü kademe)

Ağırlığı:64,300 kg

Yük: Tekli savaş başlığı veya uydu, 1.000-1.500 kg; Savaş Başlığı (nükleer, biyolojik, kimyasal veya konvansiyonel).

Motor / İtki: Üç aşamalı sıvı yakıt

Menzil: 4,000 – 10,000 km (iki aşamalı) 10,000 – 15,000 (üç aşamalı)

Geçen bölümlerde aktardığım gibi Kuzey Kore, füzelerin adlarını ve türlerini açıklamadığından dış analistler, onları test sahalarının yakınındaki No-dong, Taepo-dong ve Musudan gibi köylerin isimleri ile adlandırdı.

KN-08 / HWASONG 13

KN-08 ilk kez 15 Nisan 2012’de Kuzey Kore geçit töreninde sergilenen bir ICBM. Mobil bir fırlatma aracı (TEL) avantajına sahiptir.

Uzunluğu: 17.5-19.75 m

Çap: 1.5-2.0 m

İtiş gücü: Sıvı yakıtlı

Menzil: 5,500 – 11,500 km

Bazı analistlerin KN-08’in propaganda amacıyla kullanılmak üzere sadece kötü tasarlanmış bir maket olduğunu düşünmesi haricinde hiç test edilmemiş olması henüz bir tehdit olmadığı sonucunu doğurmakta. Ancak ben bu düşünceye kesinlikle katılmıyorum. Son resmigeçitte de görüldüğü üzere 8 tanesi peş peşe dizilmiş halde geçiş yaptı. Gerek dizayn, gerekse diğer füzelerden çok da farklı olmayan büyüklüğü ile ileride başlayacak test sürecinden sonra tıpkı diğer ICBM adayları gibi tehdit oluşturmaya başlayacaktır.

Daha önce belirttiğim gibi SSCB zamanında satın alınan R-27 / SS-N-6’nın geliştirmesi ile ortaya çıktığı düşünülüyor.

KN-14 (KN-08 MOD 2)

10 Ekim 2015’te Kuzey Kore, KN-14 olarak adlandırılan potansiyel bir ICBM’ i açıkladı. Birçok analist, daha önce gösterilen KN-08’in bir versiyonu olduğuna inanıyor olsa da, ikisi arasında farklılıklar var.

Uzunluğu: ~ 17 m

Çap: 1.5-2 m

İtki: Sıvı yakıtlı

Menzil: 8,000-10,000 km

KN-14, KN-08 ile karşılaştırıldığında; biraz daha kısa, künt ve yuvarlak burun konisi mevcut. KN-14’ün üç veya iki kademeli bir füze olup olmadığı belli değil. Bu konuda kayda değer bir delil yok.

KN-08 modeline benzer şekilde, KN- 14 tasarımı Sovyet dönemi R-27 / SS-N-6 füzelerinden geliyor.

KN-11 / PUKGUKSONG-1 / POLARİS-1 / BUKGEUKSEONG-1

Muhtemelen, Dünya üzerinde nükleer güç ile çalışmadığı halde nükleer başlık taşıyan bir balistik füzeyi fırlatan denizaltı ve füzeye sahip olan tek ülke Kuzey Kore’nin yine bilenen ilk SLBM’sidir. Yani denizaltıdan fırlatılan balistik füzedir. Bu yönü ile belki de en tehlikeli Kuzey Kore füzesi olabilir.

SSCB dönemi Rus SLBM’si R-27’ye benzerliği dikkat çekmekte. Ayıca diğer bir Kuzey Kore füzesi BM-25 Musudan ile de akraba olma ihtimali var. Testleri Aralık 2014’te başladığı halde görüntüleri Mayıs 2015’te Kuzey Kore medyasında başarılı SLBM fırlatılışının gösterildiği yayınlarda ortaya çıktı. Bu görüntülere rağmen birçok analist suya batmış bir konumdan fırlatma gerçekleşirken bir balistik füze denizaltısından değil, daha ziyade su altına yerleştirilmiş bir tüpten tıpkı denizaltıdan fırlatan teknik ve mantıkla ateşlendiği sonucuna vardı. 2020’de tamamen faaliyete geçebileceği tahmin edilen füzenin atış görüntüleri resimde görülmektedir. Eğer resim gerçek ise ve bu denemelere aitse bir denizaltı değil su altına yerleştirilmiş bir kanister gözükmektedir.

Kuzey Kore’yi tüm dünya gibi yakından takip etmeye devam edeceğiz. Şurası unutulmamalıdır ki, Türk kamuoyu pek ilgilenmese de ve coğrafya olarak uzak görse de meydana gelecek kötü sonuçların dolaylı veya zincirleme etkisi mutlaka bizi de etkileyecektir.

Tüm makalelerin linklerini toplu halde görmek için;

Yazar: Hakan Kılıç

Kaynak: www.kokpit.aero

Bir yorum bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlendi*